Elimin içindekiler...




Elimdedir hayatımın tüm yükü, acır ama anlamazlar... aze

Derindeyim...




Derin düşüncelerdeyim... aze

Gidiyorum...



Yollar sadece gidenler içindir... aze

Yarınların babası işte ..


kendimde olmak yarım kalmadan..!

yar

İnanış....


sanadır hep bakış...

ya son yada başlangıç...

Yan gel yat,keyfine bak lüküs hayat...


işte hayat...

Gözün kör olsun eros...

Gözün kör olsun EROS...


Yalnış yerlere sapladın be eros ok'ları

GÖLGEM DÜŞMÜYOR ARTIK EVİNİN DUVARLARINA


Şimdi yetim sevinçli aşkımız
büyülenmiş,hayran kendine,
şimdi vakitsiz, belki çok geç, kayıtsız
kendine...
Atıyor tenini, tenindeki ruhu
atıyor,
kör ve iradesiz bir şehvetin ateşine...C.E.

Köşelerini sewmek...


Köşede nöbet tutmaktır mahallenin delikanlısına evelallah ya.

Görmezden gelemedim....


yansımanın küfür eder bir hali işte..:)

Karmaşa ve Ürperti...


tekdüze işte.

Bilmeden bakmak...


niye ki..!

Aldım verdim....


sonuç...

Yörük emekçiler .


yorgun olmak yetmiyor ısrarla...

"photos" "graphes"


degişmek...veya degiştirmek..

"photos" "graphes" ....


Sayın Hocam size gelsin bu:))

fotoğraf....


Bugün kü halim olsa gerek..:))

Geçiş ileri...


Hep sonradan...
kederli bir akşam işte.

Üşüyorum haa..


Olancası bir tutam can
Kadasına belasına sunduğum
Ben öleydim looy
Elim boş
Ayağım pusu
Bir ben bileceğim oysa
Ne afat sevdim
Bir de ağzı var dili yok
A.A.

Uy havar...


Varamaz elim
Ayvasına narına can dayanamazken
Kırar boynumu yürürüm
Kurdun kuşun bileceği hal değil
Sormayın hiç
Laaaal

Adiloş bebe...


Doğdun,

Üç gün aç tuttuk
Üç gün meme vermedik sana
Adiloş Bebem,
Hasta düşmeyesin diye,
Töremiz böyle diye,
Saldır şimdi memeye,
Saldır da büyü...
Bunlar,
Engerekler ve çıyanlardır,
Bunlar,
Aşımıza, ekmeğimize
Göz koyanlardır,
Tanı bunları,
Tanı da büyü...
Bu, namustur
Künyemize kazınmış,
Bu da sabır,
Ağulardan süzülmüş.
Sarıl bunlara
Sarıl da büyü.
A.A.

Korku ve Heyacan...


bir sewdadır böyle yaşamak.
bütün korkulardan uzak...

Eski ve yeni


gönlü saydam olan anlar işte....

İşte gidiyorum...


Yaşlanmak çok ömür sürmek değil, çevresinde her şeyin geçtiğini görmektir.Yaşlanmak dağa tırmanmak gibidir. Çıktıkça yorgunluğunuz artar, nefesiniz daralır, ama görüş açınız genişler" demiş.
aze.

Anlayamadan işte...


Bize yaşamayı, hayat geçtikten sonra öğretiyorlar

Uzak...


başka bir istek bu.....

Tanrı'dan....


Dünyada nice diller var, nice diller,
ama hepsin de anlam bir.
Sen kapları, testileri hele bir kır,
sular nasıl bir yol tutar, gider.
Hele birliğe ulaş, hır gürü, savaşı bırak,
can nasıl koşar, bunu canlara iletir.mevlana.

Tanrı'dan gelen ışık


Kuşunun yuvasının ağacını
Yıkma da kuşlarını perran etme

Tanrı'nın gözü üzerimizde....


Allahım bu vuslatı hicran etme
Aşkın sarhoşlarını nalan etme

Akan zaman...


Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!

Online Misafir

country

free counters